16 Mart Katliamı’nın 39. Yılında İstanbul Üniversitesi öğrencileri “Dünden bugüne üniversite katliama hayır diyor” diyerek Beyazıt Meydanı’nda buluştu.
16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt’taki Merkez Binası’ndan toplu halde çıkan devrimci öğrencilere bomba ve silahlarla saldırılması sonucu 7 öğrenci öldürüldü ve 50’den fazla öğrenci yaralandı. 16 Mart Katliamı’nın 39. Yılında İstanbul Üniversitesi öğrencileri “Dünden bugüne üniversite katliama hayır diyor” diyerek Beyazıt Meydanı’nda buluştu.
Öğrenciler Beyazıt Marşı’nı okuyarak eylem alanına girdi.KHK ile İstanbul Üniversitesi’nden ihraç edilen Levent Dölek konuşma yaptı. Dölek, “Devlet, iktidar bana sadık olmayan insanlarla kamuda çalışmam diyor fakat bu bi kamu anlayışı değildir. Bu halkın çıkarlarını gözeten bi devlet yönetimi anlayışı değildir. Biz bu ülkenin başına patron olmak isteyenlere hiçbir zaman sadık olmadık bundan sonra da bizden sadakat kimse beklemesin. Biz mücadelemizle, bilim insanı olarak icra ettiklerimizle, bizi üniversitelerde okutan halkımıza, emekçi işçi halkımıza sadığız. Tüm devrimcilerin anısına sadığız. Bugün aynı zamanda yine bu toprakların gördüğü en önemli katliamlardan biri olan Halepçe Katliamı’nın da yıldönümüdür. Nasıl gençlerimizin üzerine dün olduğu gibi bugün de faşist çeteler saldırıyor ve emperyalizmin uşaklığını yapıyorsa, Halepçe’de binlerce insanımızı kardeşimizi katledenler de o dönemde İran-Irak savaşında Amerikan emperyalizminin oyununu oynayanlardır” dedi.
78’liler Girişimi’nden Hüseyin Solmaz da konuşmasında şunları söyledi: “O dönemler emperyalist güçlerin baskısı sürmekteydi. Türkiye’de emek mücadelesinde kabarmayı gören dünyanın emperyalist güçleri, 1977’de Taksim’de 1 Mayıs’ta başlattıkları büyük katliam projelerini 78’de İstanbul Üniversitesi’nde sürdürmeye çalıştılar. Bizim İstanbul Üniversitesi’nde kırdığımız o günkü gerici ve faşist işgali sürdürmek için üzerimize bomba attılar. Bir çok arkadaşımızı kaybettik. Ama bu mücadeleler dün olduğu gibi bugün de aynı şekilde sürmektedir. Biz mücadelelerimizin boşa gitmediğini görüyoruz, dünkü milliyetçi cephe tuzakları bugün tutmamıştır, tutmayacaktır”
Konuşmalarının ardından okunan basın açıklamasında ise “Beyazıt, Suruç,Halepçe, Roboski,Ankara ve daha nice katliamlarda yitirdiklerimize sözümüzdür; yaşıyoruz ve özgürlük için, insanın insanı sömürmediği, bombaların ve her türlü silahın üzerimize ölüm yağdırmadığı bir dünya için mücadele ediyoruz. Başka bir dünya istiyoruz ve kuracağız.” Denildi.
Düzenlenen basın açıklamasının ardından karanfiller bırakıldı. (kaynak: Yarın Haber)