Gezegenimiz 2023 yılına çözülmeyi bekleyen sayısız sorunlarla giriyor. Küresel ölçekte yaşanan salgın, ekonomik kriz, uluslararası göç ve yoksulluğa; yanı sıra hegemonyanın ekolojik yıkım, cins kırımı, savaş ve talan düzenine karşı yeni yollara ihtiyacımız var. Bu nedenle çoklu krizlerle baş etmek için küresel, bölgesel ve yerel ölçekte büyük dayanışma biçimlerini örgütlemek zorundayız.
Bu dayanışmaya en hızlı el atan kesim, elbette ki kadınlardı. Kadınlar toplumsal ve siyasal mücadeleye ışık tutarak 2022 yılı boyunca erkek devlet düzeninin dayattığı bütün sınırlara karşı sınırsız bir dayanışma ve direniş ağının öncülüğünü yaptılar. “Jin Jiyan Azadi” sloganının küresel ölçekte karşılık bulması bunun en somut göstergesiydi. Yeni yüzyılda demokratik muhalefetin en önemli dinamiği yine kadın hareketleri olacaktır.
Ortadoğu İçin Kolektif Akıl Kesintisiz Mücadele
İçinde yaşadığımız coğrafya ise adeta dünyada yaşanan çoklu krizlerin merkezi durumundadır. Halkların demokratik direnişi ve özgürlük talebiyle ile başlayan Arap Baharı olarak da ifade edilen dönemde yıkılan diktatörlükler, yerini belirsiz rejimlere bıraktı. Ortadoğu’da yıllarca süren Filistin ve Kürt sorunu, ekonomik ve sınıfsal sorunlar ile diğer toplumsal eşitsizlik biçimleri hala çözülmeyi bekliyor. Hegemonik akıl, sorunları çözmeyi değil yönetmeyi tercih etmektedir. Bizler ise yaşadığımız coğrafyanın sorunlarının kader olmadığını biliyoruz. Ortadoğu’nun mevcut sorunları ancak kolektif bir siyasal akıl ve kesintisiz bir mücadele biçimiyle çözüme kavuşabilir.
Seçim “Savaşı”
Savaşın, ekonomik krizin ve belirsizliğin iç içe geçtiği ve birbirini doğrudan etkilediği böylesi bir atmosferde dünyada sağ popülizmin merkezlerinden biri haline gelen Türkiye 2023 seçimlerine girmeye hazırlanıyor. Halklarımız bu seçimlerde faşizm ile demokrasi arasında bir tercih yapacak. Bu nedenle iktidar, seçimlere savaşa girecekmiş gibi hazırlanmaktadır. Bir taraftan savaşı tırmandırarak kitleleri güvenlik kaygısıyla tedirginliğe sürüklemeyi, diğer taraftan yargı yoluyla muhalefeti tasfiye ederek yurttaşı büyük bir siyasi ve ekonomik tuzağın içine çekmeyi planlıyor. İktidar böylesi stratejinin izini sürmektedir. Altılı masa ise iktidarın sürdürdüğü oyunu bozmak için toplumu motive edici hamleleri yapmamakta adeta direniyor.
Oysa Türkiye’nin çözülmesi gereken ciddi sorunları var. Rejim sorunu, Kürt meselesi, işsizlik, yoksulluk ve ekonomik kriz, ekolojik talan ve yıkım, cins kırımı, göç ve mülteci sorunları gibi daha birçok sorun çözülmeyi beklemektedir. Partimiz bu sorunları ve demokratik muhalefetle birlikte çözme iradesine sahiptir. Yıllardır ortaya koyduğumuz program ve sürdürdüğümüz mücadele cumhuriyeti demokratikleştirmek içindir. Evrensel insan haklarını, eşitlik yurttaşlığı, örgütlenme özgürlüğünü esas alan yeni bir toplumsal düzen için demokratik bir anayasayı bu ülke halkları çoktan hak etmişlerdir. Barış için mutlaka toplumsal bir sözleşmeye ulaşma kararlığımızı ifade etmek isteriz.
Çözüm, Üçüncü Yol Siyasetinde
İktidarın zorbalık dışında topluma anlatacak hikayesinin olmaması, altılı masanın dağınık duruşu ve toplumsal sorunlara çözüm bulmakta yetersiz kalması toplumu adeta bezdirmiştir. Bu iki ittifakın dışında kalan ve toplumun umudunun taşıyıcısı olabilecek Emek ve Özgürlük İttifakıdır. Yukarıda sıraladığımız sorunlara toplumcu çözümler geliştirecek, toplumu siyasi iktidarın otoriter baskısından kurtaracak ve nefes aldıracak siyasetin yolunu bu ittifak çizebilir.
Emek ve Özgürlük İttifakı parlamento seçimlerinde büyük bir çoğunluk yakalayabilecek, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise demokrasiye, Kürt meselesine, İstanbul Sözleşmesine ve ülkenin birçok sorununa duyarlı ülkenin ihtiyaç duyduğu bir cumhurbaşkanı adayı etrafında toplanıp ülkeyi bu cehennemden kurtarabilecek güce sahiptir.
Emek ve Özgürlük ittifakımız, toplumu hem otoriter rejimden hem restorasyoncu güçlerden kurtarabilecek büyük yürüyüşü başlatmıştır. Bu yürüyüş hiçbir engele takılmadan hedefine odaklanmalı ve zafere ulaşmalıdır. Bu bağlamda üçüncü seçenek ittifakımız tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıyadır.
2023’te Demokrasi Cephesinde Toplanalım
2023 yılına girerken örgütlü kötülük üreten iktidardan kurtulmak en acil görevimiz olacaktır. Demokratik mücadelemizin deneyimleri ile bu kötülüğü yenebiliriz. Bize dayatılan düzene karşı insan onuruna yakışır bir demokratik toplum düzenini hep birlikte inşa edebiliriz.
Yeni yüzyılda halklarımıza, yaşadığımız bütün kötülüklerin bir daha yaşanmaması için yerel, eşit, özgür, ekolojik ve demokratik bir cumhuriyeti 2023’te seçim zaferiyle taçlandırmanın sözünü veriyoruz. Partimiz üzerine aldığı sorumluluğun bilinciyle hareket ederek demokrasinin, barışın ve özgürlüğün safında durmaya devam edecektir. Bu anlamda kararlıyız, güçlüyüz, umutluyuz.
Bu vesileyle tüm halklarımızın 2023 yılını kutluyor; demokrasiden, barıştan ve özgürlükten yana olan herkesi demokrasi cephesinde toplanmaya davet ediyoruz.
Yeşil Sol Parti MYK