2022’Yİ UMUDUN YILI YAPALIM

2021 krizlerle geçti
2022’yi umudun yılı yapalım

Çoklu kriz sarmalında bir yılı daha geride bıraktık. Covid-19 salgını yaklaşık 2 yıldır dünyayı tehdit etmeye devam ederken, salgını durdurmak için gerekli olan aşı patentlerinin insanlığın ortak kullanımına açılmaması nedeniyle yoksul ülkeler pandemi sürecini daha ağır koşullar altında yaşamak zorunda kaldı. Birleşmiş Milletler verilerine göre gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların yaklaşık yüzde 65’ine en az bir doz Covid-19 aşısı uygulanırken, yoksul ülkelerde bu oran yüzde 8’in altında kaldı. Dünya genelinde 5,4 milyondan fazla insan, Covid nedeniyle yaşamını yitirdi. Pandemi, birçok ülkede mevcut rejimlerin daha faza otoriterleşmesine zemin oluştururken Latin Amerika’dan güzel haberler geldi. Peru, Honduras ve Şili’de seçimler, solun başarısı ile sonuçlandı.

Dünya 2021’de iklim krizinin etkilerine daha çok maruz kalmaya başladı. Kuzey Kutbu’ndan Çin’e kadar krizin etkisi dünyanın her bölgesinde daha yoğun hissedildi. Tüm dünyada yangınlar, seller, aşırı sıcaklar, şiddetli fırtınalar ve bunların yıkıcı sonuçlarının yaşanmasına yol açtı. Covid-19 salgınının başından beri iklim krizi kaynaklı felaketlerin 139,2 milyon kişiyi etkilediği, 17 bin 242 kişinin ise hayatını kaybetmesine neden olduğu açıklandı. İklim krizinin etkilerinin azaltılması amacıyla toplanan iklim zirvesinden yine bolca vaat çıktı. Ülkeler yıllardır iklim krizinin en büyük tetikleyicisi emisyonlar konusunda verdikleri sözleri 2021 yılında da yerine getirmedi. Pandeminin ilk döneminde kapanmalar nedeniyle azalan sera gazı emisyonları, pandemi kısıtlamalarının kaldırılmasından sonra tekrar rekor düzeyde arttı. .

2021 yılının diğer önemli bir sorunu göç dalgası oldu. İç savaşların, otoriter rejimlerin ya da ciddi ekonomik zorlukların neden olduğu göçlerin ve sığınmacıların yanı sıra iklim göçleri 2021 yılında da artarak devam etti. Binlerce göçmen, botlarla ve teknelerle çıktıkları yolculuklarda boğularak yaşamlarını yitirdiler.

Başta gelişmiş kapitalist ülkeler olmak üzere pandeminin yarattığı ekonomik sorunlara tedarik zincirlerinde yaşanan sorunlar eklendi. Yine 2021 yılında dünya genelinde gıda ürünleri fiyatlarında ve enflasyon oranlarında yükseliş yaşandı.

2021 yılı başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde savaşların ve çatışmaların devam ettiği yıl olmaya devam etti. ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi sonrası ülkeden kaçmak isteyenlerin görüntüleri hafızalara kazındı.

Hukuksuzluk ve ayrımcılık arttı

Türkiye’de ise 2021 yılı AKP-MHP iktidarının yarattığı ekonomik, siyasal, ekolojik, toplumsal, sosyal krizlerin artarak devam ettiği, aynı zamanda hukuksuzluğun, adaletsizliğin, ayrımcılığın, talanın, yolsuzluğun tavan yaptığı bir yıl oldu. AKP-MHP iktidarı 2021 yılında da başta Kürtler olmak üzere kadınlara, gençlere, emekçilere, yaşam alanlarını savunanlara; kısacası tüm toplumsal kesimlere yönelik saldırılarını 2021 yılında da sürdürdü.

Ekonomik krizin faturası yine yoksullara çıkarıldı

2021 yılında Türkiye’ye damgasını vuran başat gelişme ekonomik kriz oldu. Bir yıl içerisinde iğneden ipliğe her şeye zam yapıldı. Halkın enflasyonu yüzde 100’lere doğru ilerlerken TÜİK, yıllık enflasyonu yüzde 36,08 olarak açıklayarak rakamlarda sahtecilik suçunu işlemeye devam etti. Ülkedeki yoksullaşma 2021 yılında artarak devam etti. Kur oranlarındaki oyunlarla yine yandaşlara para kazandırıldı. “Beşli çete”ye rant garantisi sağlayan saray rejimi, halkı sefalete mahkum etti.

Kürt sorununda savaş ve çözümsüzlük politikası devam etti

AKP-MHP iktidarının Kürt halkına karşı açtığı savaş 2021 yılında da tüm yoğunluğuyla sürdü; gözaltılar, tutuklamalar, cezaevlerinde işlenen insanlık suçları, kumpas davaları, demokratik siyaseti engelleme çabaları, tecrit, göçmenlere kadar uzanan ırkçı linç devam etti.

Yıllar sonra açılan Kobani davası ve kapatma davası devam ederken, iktidarın cezasızlık politikaları HDP’lilere ve HDP binalarına saldırılarılara zemin oluşturması sonucu HDP İzmir İl Örgütü’ne ve İstanbul Bahçelievler İlçe Örgütü’ne saldırı yapıldı. İzmir’de Deniz Poyraz katledildi.

Ekolojik talan hız kesmedi

Geçen yıllarda olduğu gibi 2021 yılında da maden, inşaat ve enerji şirketleri AKP iktidarı eliyle dağları, ormanları, dereleri meraları, tarım alanlarını talan ettiler.

Baskı varsa direniş de var

Tüm bu yaşananlara rağmen 2021 yılı aynı zamanda mücadelenin ve direnişin sürdüğü bir yıl da oldu. Tek adam rejimine karşı demokrasi, özgürlük, eşitlik mücadelesi veren toplumsal kesimlerin direnişi vardı. Kazdağları’nda, Milas İkizköy’de, Rize İkizdere’de ve ülkenin birçok yerinde doğayı ve yaşam alanlarını yok eden maden, inşaat ve enerji şirketlerine karşı ülkenin dört bir yanında havasını, suyunu, toprağını korumak için halkın direnişi vardı. Kayyum rektöre karşı 2021 yılı boyunca direnen Boğaziçi Üniversitesi ve öğretim üyelerinin direnişi vardı. Emine Şenyaşar’da simgeleşen adalet arayışı vardı. İktidarın hapishanelerde rehin tuttuğu siyasi tutsakların hak gasplarına ve iktidarın tecrit politikalarına karşı direnişleri vardı.

2021 yılına asıl damgasını vuran kadınların giderek büyüttüğü hak ve eşitlik mücadelesi oldu. Kadın hareketi kitlesel örgütlülükle İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması ve kadın cinayetlerine karşı alanlarda oldu.

İktidar sahiplerinin yarattığı çoklu kriz hem Türkiye’de hem de dünyada 2022’de de sürecek. Ancak bu krizlerin faturasını ödemek toplumun çoğunluğunun kaderi değil. Krizlere kimler neden oluyorsa ceremesini de onlar çekmeli.

2022’yi demokrasinin, emeğin, doğanın yılı haline dönüştürmek hepimizin elinde.

PAYLAŞ