
BASINA VE KAMUOYUNA
Bu ülke tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor. 29 kişinin 31 yıl önce İstanbul Üniversitesinden aldıkları diplomaları iptal edildi. İBB […]
1 Mayıs, dünyada her renkten, her kökenden, her ulustan milyonlarca emekçinin ortak sevinci paylaştığı, ortak dili konuştuğu gündür. Emekçilerin bu ortak dili tüm dünyaya emek ve doğa sömürüsüne karşı birleşip direnmeyi, sermayenin iktidarına karşı emekten yana mücadeleyi ve emekçiler arasındaki dayanışmayı anlatıyor
Bu ortak dil, iki yüz yıl öncesinden bugünün dünyasına sesleniyor ve makine kırıcılarının emek sömürüsüne karşı kabaran öfkesini anlatıyor.
Bu ortak dil, yüz elli yıl önce 8 saatlik iş günü talebiyle direnişe geçen yüzbinlerce Amerikalı emekçinin tarihe mal olmuş görkemli mücadelesini anlatıyor.
Bu ortak dil, yepyeni bir hayat özlemiyle dünyanın her bir köşesinde sömürü düzenine karşı gösterilen direnişi anlatıyor.
22 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidar, mevcut sömürü düzenini sermayenin ve kapitalizmin çıkarları doğrultusunda yeniden inşa etti. Bugün milyonlarca emekçi vahşi sömürü koşullarında, açlık ve yoksulluk sınırı altındaki ücretlerle hayatını sürdürmek zorunda kalıyor. İktidar blokunun yeniden inşa ettiği sistem, kapitalizmin ilk ortaya çıktığı dönemdeki sömürü koşullarını aratmayacak derecede vahşi, bir o kadar da ağırdır.
Türkiye’de ve dünyada bugün halâ,
Emekçiler kapitalizmin vahşi sömürü düzeninde açlığa ve yoksulluğa mahkûm edilmişlerse,
Aradan geçen on yıllara karşın 8 saatlik iş günü talebi güncelse,
Yüz binden fazla emekçi KHK’larla işinden hukuksuz bir şekilde çıkarılıp açlığa mahkûm ediliyorsa,
Madenlerde, kömür ocaklarında, inşaatlarda ve tüm çalışma alanlarında iş cinayetleri hız kesmeden sürüyorsa,
Yeryüzündeki bir avuç zengin, emekçilerin alın teri üzerinden halâ dünyanın ve doğanın efendisi gibi yaşıyorsa,
Çocukların geleceği karartılıyor ve kadınlar öldürülüyor, doğal yaşam alanları talan ediliyorsa,
Makine kırıcılarının iki yüzyıllık öfkesini kuşanmanın, Chicago’lu işçilerin yüz elli yıllık direncini ayağa kaldırmanın, aradan geçen zaman içinde emekten, barıştan, demokrasiden ve doğadan yana bedel ödemişlerin anısına sahip çıkmanın ve 1 Mayıs’ta bayrağı daha yukarı çekmenin zamanıdır.
Söyleyecek sözümüz, yürüyecek yolumuz var!
1 Mayıs’ta alanlarda olacağız!
Tüm 1 Mayıs alanlarında emekten, barıştan, demokrasiden ve doğadan yana sözlerimizi söyleyecek, “başka bir dünya mümkün” diyerek geleceğe yürüyeceğiz.
Yaşasın 1 Mayıs!
Bijî Yek Gûlan!
Bu ülke tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşıyor. 29 kişinin 31 yıl önce İstanbul Üniversitesinden aldıkları diplomaları iptal edildi. İBB […]
8 Mart Dünya Kadınlar GünüEşitsizliğe Karşı Mücadele, Barışa Giden Yol 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadınların yüzyıllardır süregelen mücadelelerini, direnişlerini […]
İKLİM KANUNU TASARISINA KARŞI ÇIKILMALIDIR.Yeşil Sol Parti muhalefet partilerini ziyaret ederek İklim Kanunu tasarısına karşı çıkmalarını istedi.Yeşil Sol Parti Eşsözcüleri […]
İktidar bloku tarafından kapalı kapılar arkasında hazırlanarak Meclis gündemine getirilen “İklim Kanunu”, iktidar milletvekillerinin çoğunluğu sayesinde Meclisteki komisyondan geçirildi ve […]