Türkiye’de Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılması planlanan ve sokakta yaşayan köpeklerin toplatılıp “uyutma / ötanazi” adı altında öldürülmesini içeren yasa tasarısı ve önerilen yasal düzenleme, belediyelerin sokak köpeklerini toplamasını, geçici bakımevlerine kapatmasını ve 30 gün içinde yuvalandırılmadıkları takdirde öldürülmelerini öngörüyor.
Yeşil Sol Parti Hayvan Hakları Meclis Üyeleri olarak, AKP hükümetinin, hayvanların esaret altında tutulmalarını ve katledilmelerini içeren, tecrit ve katliam yasa tasarısının durdurulması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan ve bulunmayan partiler ve milletvekilleriyle bir dizi görüşmeler yaptık.
Hayvanların tecrit ve katliam yasa tasarısının durdurulması ve yasa tasarısının geri çekilip iptal edilmesi için görüşmeler yaptığımız partiler ve milletvekilleri şunlardır:
Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) İstanbul Milletvekili Evrim Rızvanoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez.
Milletvekilleriyle yaptığımız görüşmelerde; ülkemizin yüzyıllardır sokaklarda köpeklerle beraber yaşama kültürüne dikkat çektik. 21. yüzyılda sokak köpeklerinin popülasyon kontrolü için dünyaca kanıtlanmış etik ve bilimsel yöntemlerden uzaklaşılmaması gerektiğine vurgu yaptık.
Hayvan Hakları Meclis Üyeleri milletvekilleriyle yaptığımız görüşmelerde şu hususlara dikkat çektik:
Kısırlaştırma, aşılama ve yerinde yaşatarak beraber yaşama kültürünün korunması ve bu yönde farkındalık çalışmaları yapılmasını, tüm platformlarda hayvan üretimi ve satışının durdurulmasını, hayvan terk etmelerin önlenerek caydırıcı cezai yaptırımlarla sonuçlandırılması gerektiğine,
Köpeklerin toplanıp hapsedilmesi ve bir süre sonra öldürülmesinin “her şeyden önce temel bir yaşam hakkı ihlali” olduğuna,
Sistematik ve etik kısırlaştırma programlarının hayata geçirilmesi, insanların ve hayvanların barış içinde bir arada yaşayabilmesi için toplumsal farkındalık kampanyaları yapılması ve ‘barınak’ olarak bilinen geçici tedavi, bakım ve rehabilitasyon merkezlerinden yuvalandırmaların teşvik edilmesini,
Hayvan terk etme vakalarını takip edecek ve bu fiillere caydırıcı cezai yaptırımlar getirecek sağlam bir sistemin kurulmasına, ticari düzeyde ve ev ortamında hayvan üretiminin ve tüm platformlarda hayvan satışının durdurulmasına yönelik önlemlerin alınması, köpek popülasyonunu etkili bir şekilde azaltan, bilimsel olarak kanıtlanmış çözümler sağlayacağına,
Kentlerin, sokak hayvanları dışlayıcı modellerle, kentsel dönüşüm adı altında ( ki onun adı kentsel bölüşümdür ) rant paylaşımına dönüşmesini asla kabul etmediğimizi,
Yangın, deprem, sel gibi afet durumlarında hayvanları kurtaracak, bakımını yapacak, doğaya / eski yaşam alanlarına bırakacak teknik ekiplerin acilen kurulmasına ve yaygınlaştırılmasına,
Yurt dışındaki parti / dernek / vakıflar ile iletişime geçerek bir dünya kamuoyu yaratılmasına,
Sokak köpekleri sorununun sadece sokak köpekleri sorunu değil ; iktidarın asıl sorunları, krizleri, gizlemek, tepkiyi başka yöne çekmek için kullandığı ideolojik bir aparat olduğunun her yerde anlatılıp açıklanmasına,
Sermayenin kâr getirmeyen bir unsur olarak gördüğü sokak köpeklerini yok etmek istediğini ve temelde bu çelişkinin yattığına,
Toplama protokolü açısından, “agresif, kuduz riski taşıyan, yeme bozukluğu olan ve anatomik yapısı bozuk” köpeklerin toplanmasına öncelik verilmesi hükmünün etik olmadığına Hayvan Hakları Meclis Üyeleri olarak dikkat çektik.
“Uyutulacağı”, yani öldürüleceği belirtilen köpeklerin tedavi ve rehabilite edilmeleri ayrıca yuvalandırılmaları gerektiğinin önemini paylaştık.
Gelecek Partisi yapılan görüşmede sokak hayvanlarının öldürülmesine karşı olduklarını, sokak hayvanlarına yönelik şikayetlerin de olduğunu söyledi. Ancak sokakta yaşayan hayvanların popülasyonunun kontrol altına alınması için yapılacak bir hayvan katliamının kesinlikle karşılarında olduklarını ifade etti. Hayvan Hakları Meclis Üyeleri olarak, AKP’lilere ve kamuoyuna hayvan katliamının kültürel, etik, vicdani ve dini yönden de uygun olmadığının anlatılmasının iyi olacağını belirttik. Olumlu bir yanıt aldık.
DEM Parti ile yapılan görüşme sol ve sosyalistlere ve DEM parti tabanına da hayvan hakları ve özgürlüğü konusunda bilgilendirme yapılmasını, buraya yönelik çalışmaların arttırılabileceğini konuştuk. Mecliste de etkin mücadele vermenin, diğer partilerden bu konuda duyarlı vekillerle temas kurmanın önemine değindik.
EMEP ile yapılan görüşmede, kentlerin hayvansızlaştırılması, çocukların empati kurmasının bu yolla engellenmesi, şiddetsiz bir toplum için sokak hayvanlarının ve onlara karşı davranışlarımızın önemini, yaşanan sorunun sınıfsal boyutunu ve neoliberal kentleşme sürecini konuştuk.
Saadet Partisi bizi dinledi. Ortaklaştığımız hususlar hayvan katliamına kesinlikle karşı olmak, hayvanların refahı ve kısırlaştırma üzerine oldu. Sokak hayvanlarına ilişkin şehrin dışında kurulacak yaşam alanları önerdiler, ancak bunun 7/24 kamerayla herkesin takip edeceği, gönüllülere açık, çalışanların eğitimden geçirileceği bir model önerdiler. Bu modelin bu iktidar ve ekonomi koşullarda gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, sokak hayvanlarının yaşam yerlerinden alınmasının yaratacağı sıkıntıları ve barınak benzeri çalışmaların katliam anlamına geleceğini söyledik. Saadet Partisi elbette bu önerilerinin tartışılabileceğini söylediler.
DEVA Partisi ile gerçekleşen görüşmede tarafımız dikkatlice dinlendi, çeşitli soruları vardı. Bunlardan ayırt edici olan kuduz ve hasta olan hayvanların ne yapılacağıydı. Bunlar için bir yasa değişikliğine gerek olmadığı tarafımızca vurgulandı. Diğer bütün konularda fikir birliği sağlandı. AKP Milletvekilleri ve tabanlarına seslenilmesinin önemi burada da konuşuldu.
CHP ile yapılan görüşme de şunu öğrendik. CHP iktidarın getirdiği yasa ile ilgili anket yapmış ve bu yasa tasarısına halkın büyük ve ezici çoğunluğu hayır demiş. Bunun iktidara geri adım attırabileceği vurgulanıyor. Tarafımızca görüştüğümüz bütün siyasi partilere iktidarın ölümü gösterip sıtmaya razı etme politikalarının kabul görmemesi gerektiği denetleme mekanizmalarının işletilerek mevcut yasada önerilen kısırlaştır, aşılat yerine bırak uygulamasının etkin bir şekilde ele alınması gerektiği üzerinde duruldu. CHP bu yasanın karşısında yerini diğer görüştüğümüz partiler gibi alacak.
İYİ Parti ile yapılan görüşme olumlu geçen görüşmelerden birisi oldu. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez, hayvan katline asla onay vermeyeceklerini belirtti. İYİ Partinin ilgili danışman ve avukatı konuya hâkim ve çoğu konuda ortaklaştık.
Olumlu ve sıcak bir ortamda yapılan müzakerelerden genel görüş birliği şudur:
“Hayvanların katline onay vermeyeceğiz, ölümü değil yaşatmayı önceleyeceğiz!”
Duyarlılıkları için tüm milletvekillerine Yeşil Sol Parti Hayvan Hakları Meclisi olarak teşekkür ediyoruz.
Yeşil Sol Parti Hayvan Hakları Meclis Üyeleri İlknur Akgül, Halil Dönmez, Çağdaş Küpeli, Aydın Şimşek