Eş Sözcümüz İbrahim Akın’ın 4. Büyük Kongremizde yaptığı konuşma.
4. Büyük Kongremiz Ankara Atatürk Spor Salonunda gerçekleştiriliyor. Kongre, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kurum temsilcisi ile on binlerce partilinin katılımıyla coşku içinde başladı. Divan Eşbaşkanlığına Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, divan üyeliklerine George Aslan, Ayşe Erdem ve Edanur İbrahimoğlu seçildi.
Divan oluşumun ardından Eş Sözcümüz İbrahim Akın konuşmasını yaptı. Akın, şunları söyledi:
Bu otoriter faşizan rejim bizi engelleyemez!
Sevgili misafirlerimiz, dünyanın birçok yerinden ve ülkemizin dört bir tarafından buraya gelen değerli halklarımız, sevgili yol arkadaşlarım hoş geldiniz. Özgürlük, eşitlik için bu salonları dolduran ve aynı zamanda burada olmayan ama yürekli burada çarpan herkesi Yeşil Sol Parti büyük kongresinden sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Zor bir dönemden geçiyoruz, kongremize büyük engelleri aşarak geldik. Yoldaşlarımız, arkadaşlarımız, dostlarımız bütün engellemelere rağmen buraya geldiler. Nasıl bir mücadele içinde geldiğimizi herkese gösterdiler. Bütün engellemelere rağmen buraya gelen dostlarımızı yürekten kucaklıyorum, gelemeyenlere selamlarımı söylüyorum.
Bu süreç içerisinde, özellikle son 15 gün içerisinde demokratik siyasete yönelik yapılan saldırı, gözaltı ve tutuklamalar artık kabul edilemez duruma gelmiştir. Bu saray rejimine, otoriter faşizan rejime buradan bir kez daha söylüyorum: Bizi engelleyemezsiniz! Arkadaşlarımızı gözaltına alabilirsiniz, tutuklayabilirsiniz, yıllardan bu yana yaptığınız her şeye devam edebilirsiniz ama bizi engelleyemezsiniz!
Yakın zamanda İzmir İl Eşbaşakanlarımız Berna Çelik ve Çınar Altan gözaltına alındı. Onları onurlu ve dik duruşları, mücadeleleri ve gösterdikleri tutumdan dolayı yürekten selamlıyorum.
Bu kongre bir devir teslim törenidir
Bu kongre sadece olağan bir kongre değildir; olağanüstü koşullarda yaşanmış bir sürecin değerlendirmesidir, yeni bir sayfanın açılacağı bir devir teslim törenidir aynı zamanda. Biz olağanüstü koşullarda buraya geldik. Birleşik mücadelemizin temsilcisi olan ve 11 yıl önce bugün yani 15 Ekim’de kurulan HDP’ye dönük her türlü operasyona karşı mücadele ederek geldik. Kumpas davalarıyla ve engellemelerle seçimlerde bizi son anda siyasetsiz bırakmaya çalışmalarının önüne geçmek için Yeşil Sol Parti tarihsel bir misyon üstlendi ve seçimlere Yeşil Sol Parti ile girmiş olduk. Yeşil Sol Parti, HDP bileşeni olarak bu tarihsel sorumluluğu onurlu bir şekilde yerine getirdi. Emeği geçen bütün dostlara teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. İyi ki buradasınız, dayanışmanın ve mücadelenin rengini göstermiş oldunuz. Ortak mücadelemizin sembolü olan HDP’nin 11. yıl dönümü bugün. Bugüne kadar mücadelede kaybettiğimiz dostlarımızı saygıyla anıyoruz. Tüm bu süreç içerisinde siyasi rehin olarak tutulan başta Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Adnan Selçuk Mızraklı olmak üzere rehin tutulan bütün yoldaşlarımıza, o duvarları yıkan coşkunuzla selamlarımızı söyleyelim arkadaşlar!
Filistin halkının meşru mücadelesinin yanındayız!
Yoldaşlar, bugün tarihi bir kongre yaşıyoruz. Dünyada ve Türkiye’de olağanüstü koşullardan geçiyoruz. Biz barış dedikçe dünyanın bütün egemenleri kendi iktidarlarını güçlendirmek için savaş diyorlar. Biz özgürlük dedikçe onlar otoriter rejimlerini kurmak istiyorlar. Biz adalet dedikçe onlar tekçi sistemlerini dayatmak istiyorlar. Bu hem ülkemizde hem de dünyada böyle. Son zamanlarda Afrika’da, Ortadoğu’da Kafkaslarda ve dünyanın birçok yerinde sürdürülen vesayet savaşları artık bir üçüncü paylaşım savaşına doğru hızla gidiyor. İsrail ile Filistin arasında yaşanan savaş ülkemizi de etkilemeye başlamıştır. Bu savaşlar Filistin’de birçok insanın katledilmesine sebep olmaktadır. Buradan sesleniyoruz; savaş çözüm değildir! Savaş kandır, savaş çocukların ve kadınların katledilmesidir! Biz Filistin halkının meşru mücadelesinin yanındayız. Her zaman yanında olduk, yanında olmaya devam edeceğiz. Ancak bu savaş politikaları içerisinde, özellikle Hamas’ın sivillere ve kadınlara dönük yapmış olduğu katliamları savunmamız mümkün değildir.
Ortadoğu’da, Filistin’de, Rojava’da yapılan katliamlara karşı gösterilen tutum ikiyüzlü bir tutumdur
Bu savaş çığırtkanlığının durdurulmasını, Türkiye’de ve dünyadaki barış güçlerinin bir an önce seferber olmasını, Birleşmiş Milletlerin rol almasını ve savaşı durdurmasını istiyoruz. Çünkü bu savaş kasıtlı ve bilinçli olarak bütün dünyaya, özellikle Ortadoğu’ya yaygınlaştırılmaya çalışılıyor. Bu savaş sırasında size Erdoğan’ın sözlerini hatırlatmak istiyorum. Erdoğan diyor ki “Savaşlar her zaman felaket getirir. Savaşlar adil barışın gelmesine engel olamaz. Savaşların aynı zamanda bir ahlakı vardır. Sivillere dönük yapılan katliamları, insanların yaşamlarını tehdit eden ve onları yerinden yurdundan eden tarzları kabul etmiyoruz”. Evet, biz de bunları söylüyoruz ama Erdoğan’a bir şey söylüyoruz: Bu ikiyüzlülükten vazgeçin! Filistin’de halkların katledilmesine itiraz etmek doğrudur, ancak Irak’ta, Suriye’de, Rojava’da aynısını sizler yapıyorsunuz. Buradan ikiyüzlülüğünüzü açıkça ilan ediyoruz. Sizlerin Ortadoğu’da, Filistin’de, aynı zamanda Rojava’da yapılan katliamlara karşı gösterdiğiniz tutum sahte bir tutumdur, ikiyüzlü bir tutumdur. 15 gündür Suriye’de, Rojava’da yaptığınız katliamların hesabını verin. Savunma Bakanınızın ifadesiyle Rojava’daki elektriği, suyu, yeraltı kaynaklarını katlettiniz, insanları öldürdünüz. Bunu son vermenizi, bu ikiyüzlülüğü ortadan kaldırmanızı istiyoruz.
Kongrenin şiarı “Özgürlük İçin Yeniden”
Tarihi bir kongredeyiz. Bu kongreye uzun tartışmalar sonrası, seçim sonrası ortaya çıkan gerçeklikle yüzleşerek, konferanslar ve çalıştaylar yaparak geldik. Oradan aldığımız güç ve kararla yeni bir yolculuğa devam ediyoruz. Yeşil Sol Parti kurumsal kimliği yeni parti ismiyle, yeni yönetimiyle yolculuğuna devam edecek. Aynı zamanda Yeşil Sol Parti kendi bileşen hukuku içerisinde yolculuğuna devam edecek.
Kongrenin şiarı “Özgürlük İçin Yeniden”. Özgürlük bizim için vazgeçilmez bir şeydir. Gençler, kadınlar, emekçiler, Kürtler, Aleviler ve bütün halklar için vazgeçilmez bir şeydir özgürlük. Ne var ki özgürlük kolay kazanılmıyor; örgütlü olmak, mücadele etmek, bir araya gelmek, dayanışma içinde olmak gerekiyor. Sadece kendimizi örgütlemek yetmiyor, aynı zamanda bütün toplumsal mücadele alanlarında halkımızla birlikte mücadele etmek gerekiyor. Bu kongrenin önümüze koyduğu hedef budur yoldaşlar. Önce kendimizi ve partimizi örgütleyeceğiz, sonra kongremizle birlikte halkın, gençlerin, emekçilerin, ekoloji mücadelesi yürütenlerin, toplumsal mücadelenin içerisindeki ötekilerin birlikteliğini sağlayacağız. Bu tarihsel buluşmayı sağladığımızda almış olduğumuz kararların sorumluluğunu yerine getirmiş olacağız. Bu tarihsel görev hepimizin önündedir. Örgütleneceğiz ve değiştireceğiz.
Haramilerin saltanatlarını yıkmadan, bu düzeni değiştirmeden vazgeçmeyeceğiz!
Gençlerimizi kaybetmemek için, bu yoksul düzeni ortadan kaldırmak için, ormanlarımızı, havamızı ve suyumuzu kazanmak için değiştireceğiz. Aynı zamanda Akbelen’den Cudi’ye kadar ormanlarımızı ve hayatımızı katledenler karşısında ortak mücadele için değiştireceğiz. Değiştiremezsek geleceğimizi karartmaya çalıştıklarını görüyoruz, biliyoruz. Bu salonda büyük bir mesaj var; Mayıs seçimleri sonrası umudu örselenmiş halkımıza mesaj var, iktidarın beka söylemlerine teslim olmuş muhalefete rağmen sesini çıkarmak gibi bir siyasi sorumluluk üstlenen bütün halklara mesaj var. Özgür, eşit, demokratik ve ekolojik bir hayat için birlikte mücadele etmemizin mesajı var. Barış ve kardeşlik için bu kongreden mesaj var. En çok da dostlarımıza; sokakta, işyerinde, hapiste, hayatın her alanında direnişi büyüten dostlarımıza bu salondan mesaj var. Mücadelemizi bugünden sonra daha güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Haramilerin saltanatlarını yıkmadan, bu düzeni değiştirmeden vazgeçmeyeceğiz. Mutlaka değiştireceğiz, birlikte değiştireceğiz. An serkeftin, an serkeftin!
15 Ekim 2023