Avrupa Yeşiller Partisi tarafından tüm üye partilere gönderilen mektup

Avrupa Yeşiller Partisi Eş Sözcüleri Mélanie Vogel ve Mina Jack Tolu tarafından tüm üye partilere gönderilen mektup

Şeffaflık ve Demokrasiye Yönelik Tehditler

Sahadaki durum, seçim sürecinin şeffaflığını, ifade özgürlüğünü ve demokrasinin bütünlüğünü tehdit eden gelişmelere işaret ediyor.

Bildiğiniz gibi Türkiye son 20 yıldır giderek artan otoriter Recep Tayyip Erdoğan yönetimi altında. Erdoğan hükümeti bu dönem boyunca siyasi muhalifleri bastırdı, basın özgürlüğünü kısıtladı ve akademisyenler, gazeteciler, azınlıklar, kadınlar ve LGBTİ topluluğu dahil olmak üzere çeşitli grupların haklarını yok etti. Enflasyon krizi ve düşen para birimi Türkiye’de de insanlarda büyük endişe yarattı.

Yeşil Sol Parti’nin Muhalefetteki Önemli Rolü

Üye partimiz Yeşil Sol, muhalefetin ana bileşenlerinden biri olarak çok önemli bir rol oynadı. Erdoğan rejimi altında tecrit edilmeye çalışanların seslerini temsil ederek, kararlılıkla azınlık hakları, demokrasi ve sosyal adaletten yana durdu.

Seçim kampanyası yürütmenin çok zor koşullarına rağmen Yeşil Sol’dan 61 aday 14 Mayıs’ta Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne seçildi. Türkiye’deki sesleri her zamankinden daha önemli.

Sorunları Öne Çıkaran Raporlar

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ve Avrupa Konseyi’nin son raporları sorunlu konulara ışık tuttu. Ortak rapor, demokratik muhalefet içindeki siyasi güçlerin kriminalize edilmesine, muhalif siyasetçilerin tutuklanmasına, gazetecilere yönelik kovuşturma ve tutuklamalara, kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasına, çevrimiçi içeriğin engellenmesine ve kaldırılmasına ve medyada taraflı yayınlara dikkat çekiyor.

Seçimler sırasında karşılaşılan zorluklarla ilgili daha ayrıntılı bilgiler için raporu okumanızı önemle tavsiye ederiz.

Seçim Günü Endişelendiren Olaylar

Üstelik seçim günü endişe verici olaylar yaşandı. Kürtlerin çoğunlukta olduğu bölgelerde seçmenlerin ordu tarafından sindirilmesi, seçim gözlemcilerinin engellenmesi, oy sayım sürecini kasıtlı olarak geciktirme çabaları ve sistematik oy kullanma hilesi belirtileri bildirildi.

Türkiye’deki Yeşil ortaklarımız, özellikle Yeşil Sol, oylarının önemli bir kısmı iktidar koalisyonunun aşırı sağcı ortağı MHP’ye yazılarak özellikle hedef alındı.

Sosyal Medyada İfade Özgürlüğünün Bastırılması

İfade özgürlüğünün sosyal medya platformları tarafından bastırılmasıyla durum daha da kötüleşti. Twitter, Türk hükümetinin talebi üzerine çok sayıda hesabı bloke ederek aktif olarak Türk vatandaşlarının sesini kıstı. Bu tür eylemler, açık diyalog ve kapsayıcı katılımın demokratik ilkelerini çiğnemektir.

Demokratik Değişim İçin Dayanışma İçindeyiz!

Bu gelişmeler ışığında, Türkiye’de demokratik değişim arayışında olan vatandaşlar ve siyasi partilerle dayanışma içinde olmamız çok önemlidir. Türk makamlarını seçim sürecine müdahale etmekten kaçınmaya ve özgür ve adil seçimler sağlama taahhüdünde bulunmaya çağırıyoruz. Önümüzdeki yol şüphesiz zorlu olacak, ancak karamsarlığa veya umutsuzluğa teslim olmamalıyız.

Avrupa Yeşilleri olarak sahadaki durumu yakından izlemeye ve Türkiye’deki Yeşil ortaklarımızı desteklemeye devam edeceğiz. 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur Cumhurbaşkanlığı seçiminin bütünlüğünü korumak için geniş çaplı bir seferberliğe ihtiyaç duyulacağı açıktır.

Zor Zamanlarda Umut ve Kararlılık

Yeşil Sol Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Erdoğan rejimine son verme çabalarında umut ve kararlılığın sürdürülmesinin önemini dile getirdi. Bu umut dolu ama zorlu yolda onların yanında olmalıyız.

Demokrasi, şeffaflık ve özgürlük ilkelerinin Türkiye’de ve dünyada yaşatılması için güçlerimizi birleştirelim. Türkiye ve Avrupa’nın geri kalanı için yeni bir hikayeyi birlikte yazabiliriz.

Dayanışma duygularımızla,

Mélanie Vogel ve Mina Jack Tolu

PAYLAŞ