17 Nisan 2018 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Meclis grup toplantısındaki çıkışıyla başlayıp, 18 Nisan 2018 tarihinde de AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın kararlarını açıklamasıyla ilan edilen 24 Haziran 2018 tarihine ilişkin baskın/panik seçim kararı siyasetin gündemine bomba gibi düşmüştür.
Bir süredir, İktidar bloğunun 2019 Kasım’ını beklemeyeceği, yerel seçimlerden önce bir erken seçim yapacağı konuşulmakta ve beklenmekteydi. Ancak 24 Haziran 2018 olarak açıklanan tarih, bu seçimin erken seçim olarak değerlendirilebilmesini olanaklı kılmamaktadır.
Siyasi olarak, bir panik halinde ve baskın bir seçim olarak değerlendirilmesi gereken bu kararı tetikleyen esas neden, gerek ülkenin iç ve dış siyasetindeki iktisadi ve siyasi gelişmeler gerekse iktidar bloğuna kamuoyu desteğinin azalmasına işaret eden gelişmelerdir.
AKP ve birlikte ittifak etmiş olduğu güçler, bir süredir hem bölgesel politikalarında hem de iç siyasetteki uygulamalarında, geniş toplum kesimlerini ikna edebilecek siyasi gerekçeler üretmekte zorlanmaktadır.
Bu gerçeklik ile OHAL koşullarında bir an önce 16 Nisan sonuçlarını hayata geçirebilmek için harekete geçmişlerdir. Toplumun farklı kesimlerini temsil edebilen ve iktidar için tehdit olarak görülen kesimlerin en görünür temsilcilerine yönelik baskıların, gözaltı ve tutuklamaların sınırına gelinmiş durumdadır.
Belli ki, iktidar çevreleri oluşturdukları ekonomik ve siyasi krizin yanı sıra yarattıkları mağduriyetlerin toplum vicdanında sorgulanmasını engellemeyi ve toplumsal tepkiler büyümeden seçime gitmeyi ve sonuç üretmeyi arzu etmiştir.
Şimdi toplumsal muhalefete düşen görev, bu baskın ve panik seçim kararına karşı hodri meydan demekten öte alınmış olan seçim kararının topluma anlatmak ve bu panik haliyle ülkenin iktidar tarafından sürüklenmek istendiği kaos ortamını teşhir etmektir.
Türkiye toplumunun vicdanını harekete geçirmek, muhalefetsiz bir ülke ve yönetim isteğinin yenilgisi için çaba göstermek bugünkü öncelikli görevdir.
Biz Yeşil Sol Parti olarak;
Elimizdeki tüm politik olanakları bu doğrultuda kullanma ve bu gidişatın temsilcisi olan bugünkü iktidar bloğunun toplumsal destek gördüğü kesimler dahil bütün yurttaşlarımıza bu gidişata dur diyebilecek bir feraset içinde hareket etme gayreti içinde olacağız.
Demokratik prensiplere sahip çıkan herkesle normal olmayan bu süreçte aynı hedefe odaklanarak mücadele etme kararlılığındayız.
Eylem Tuncaelli – Naci Sönmez
Yeşil Sol Parti Genel Eş Sözcüleri