Bitmedi o kavga

Eş Sözcülerimiz Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın’ın 1 Mayıs açıklaması

Emeği metalaştıran kapitalist sistem, günümüz dünyasında aklı, duyguyu, doğayı ve yaşama dair ne varsa her şeyi ticarileştiriyor, sömürü düzenini hayatın her alanında dayatıyor.

İlk işçi eylemlerinden bu yana geçen bunca zamandan sonra bugün, emekçilerin en temel talepleri bile halâ güncelse ve emekçiler her gün yeni sömürü biçimlerine maruz bırakılıyorsa o halde hepimiz bir kez daha yüksek sesle bütün dünyaya haykırıyoruz: “Bitmedi o kavga, sürüyor ve sürecek!”. Ve biliyoruz ki o kavganın cepheleri eskiye oranla şimdi daha fazla ve kavga artık çok daha çetin.

1 Mayıs, işçi direnişlerinin tarihi olduğu kadar, egemenler tarafından işlenmiş katliamların ve insanlık suçlarının da tarihidir. Ne Türkiye emekçi sınıfının tarihe mal olmuş görkemli direniş eylemlerini, ne de eli kanlı odakların faili olduğu katliamları unutmamız hiç birimiz için mümkün değil. Emek ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybetmiş demokrasi savaşçılarının ve emekçilerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.

Bugün, sermaye düzeninin geçirdiği dönüşüm süreci emekçi sınıfın önüne yeni ve büyük görevler koyuyor. İlk işçi eylemlerinden bu yana varlığına alışılmış olan maddi emeğin yanı sıra bugünkü üretim süreçlerinde, dijital, ev içi, kayıt dışı emek gibi başka emek türleri de çalışma hayatının önemli birer öznesi haline geldi. Yoksulluğa, baskıya, sömürüye karşı, emekçiden, emekten ve doğadan yana bir hayatı kurabilmek için, sermayenin yeni saldırı dalgasına karşı, bugünün ihtiyaçlarına uygun şekilde yeniden yapılanmış bir emek hareketinin oluşturulması, işçi sınıfı için artık ertelenemez bir zorunluluktur.

Günümüz dünyası, yeniden bir alt üst oluşun eşiğindedir. Bir yandan emek-sermaye çelişkisi derinleşirken, diğer yandan yeryüzünün her coğrafyasına yayılan çatışmalar, yaşam alanlarının kâr hırsı yüzünden talan edilmesi, dünya halklarının bugününü ve geleceğini her zamankinden fazla tehdit ediyor. Tarih boyunca insanlık, ender olarak bugünkü kadar barışa, özgürlüğe, eşitliğe, adalete ve demokrasiye ihtiyaç duyar hale gelmişti.

Elbette bu böyle gitmez; emeği ve doğayı sömüren bu düzen devam etmez. Emeğin haklarının korunabilmesi için öncelikle tüm kurumlarıyla işleyen gerçek anlamda bir demokrasiye ihtiyaç var. Türkiye’de emekçileri sömüren bir avuç mutlu azınlık, mevcut tekçi otoriter baskı rejimi tarafından korunup kollanıyor.

Emekçinin alın terini ve onurunu ayaklar altına alan bugünkü sömürü düzenini değiştirmek ilk görevimizdir. Bunu emekçilerle birlikte yapacağız. Önce emek düşmanı bu AKP-MHP iktidarına, hep birlikte dur diyeceğiz; demokratik, sivil ve katılımcı bir anayasa için parlamentoya emek ve demokrasi güçlerinin temsilcilerini en güçlü şekilde göndereceğiz, sonra demokratik, barışçı, emekten ve doğadan yana yeni bir rejim inşa edeceğiz.

Bugünkü sömürü sisteminin en büyük mağdurları olan emekçilerin, bu sistemin diğer bütün mağdurlarıyla el ele vererek bu baskı rejimine son vermenin, halkların iradesine saygılı, özgürlükçü, eşitlikçi, barışçı ve ekolojik bir demokrasiyi inşa etmenin en büyük gücü olacağına olan inancımız tamdır.

Biz Yeşil Sol Parti olarak emekçilerle, işsizlerle, yoksullarla, yok sayılanlarla, sesi kesilmek istenenlerle, görmezden gelinenlerle, birer birer, onar onar, yüzer yüze öldürülenlerle kol kola, omuz omuza vereceğiz; “yeryüzünün lanetlileri” olarak, halkların iradesini hayata geçirmek üzere insanın, emeğin ve doğanın düşmanı olan bu vahşi sömürü düzenini birlikte değiştireceğiz!

Yaşasın 1 Mayıs
Bijî 1’e Gulanê

Çiğdem Kılıçgün Uçar – İbrahim Akın
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri

1 Mayıs 2023

PAYLAŞ