
Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanı, kapatılan termik santrallerden Soma Termik Santrali’nin 6 ünitesinden 4’üne, Kangal Termik Santrali ve Çatalağzı Termik Santrali’nin kapalı olan 2’şer ünitelerine, Seyitömer Termik Santralinin 4 ünitesinden 2’sine, Tunçbilek Termik Santralinin 3 ünitesinden 2’sine ve Afşin A Termik Santralinin 4 ünitesinden 2’sine bir yıl geçici çalışma ruhsatı verildiğini kamuoyuna açıkladı.
Bu santrallerdeki temel sorun, baca gazı filtresi değildir. 2,5 mikrondan küçük partikülleri tutacak bir teknoloji de yoktur. azotoksit salımı, uçuşan küller, katı atık depolama alanlarında toprağa ve yeraltı sularına karışan zararlı maddeler de problemdir. Küresel iklim krizi yaşanmaktayken, bu santrallere ilişkin alınacak önlemlerin değil, kapatılmaları için yapılacak planlamanın tartışılıyor olması gerekir.
Bu santrallerin halk sağlığını çok ciddi şekilde olumsuz yönde etkilediği, canlı yaşamını ve doğayı tahrip ettiği kuşkusuzdur. Mevzuat gereği tanımlanan yükümlülükler bu santrallerin insana ve doğaya verdiği zararı engellemeye yetmeyecektir.
Kaldı ki bugüne kadar mevzuat gereklerini tamamladığı söylenerek çalışma izni verilmiş olan santrallerde tamamlandığı varsayılan yatırımların dahi ne derecede çalıştırılıyor olduğu şüphelidir.
Ekolojik yıkıma neden olan bu santrallerin üretimlerini sürdürmeleri ve üzerine bir de kapasite tahsisi vb. mekanizmalarla kamudan maddi destek almaları toplumsal vicdana aykırıdır. Bu uygulamalar iklim ve doğa düşmanıdır.
Kamuoyundan gelen baskılar sonrasında bu santrallerin çalışma sürelerinin uzatılmasının veto edilmesine rağmen, bu santrallerin hala aynı şekilde çalışıyor olması ve hiçbir yaptırım uygulanmaması “halkın zehirlenmesine izin vermeyeceğiz” cümlesinin sadece gazete başlıklarında kaldığını göstermektedir.
Yeşil Sol Parti olarak iklim krizi bu denli hayatlarımıza girmişken, ülkedeki kentler hava kirliliği konusunda “yarışmaktayken”, fosil yakıt tüketimine dayanan ve son derece yıkıcı bu santrallere ruhsat vermenin kamu yönetimin görev etiği ve sorumluluğu ile bağdaşmadığının ve kamu yararı taşımadığının altını bir kez daha çiziyoruz.
Çalışanlarına istihdam garantisi sağlanarak fosil yakıt kullanan tüm santrallerin kapatılması ve ekosistemle uyumlu, yerelin ihtiyaçları baz alınarak planlamış yenilenebilir enerji elde etme yöntemlerine geçilmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.
Eylem Tuncaelli – Sinan Tutal
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri