Eş Sözcümüz İbrahim Akın ve beraberindeki heyet, deprem felaketinin yaşandığı Hatay’daydı. Heyetimiz; Antakya ve Samandağ’da depremden etkilenen yurttaşları ziyaret ederek sivil toplum kuruluşlarıyla görüştü, ardından Hatay İl Örgütümüzde basın açıklaması yaptı. Açıklamada konuşan Akın, şunları söyledi:
Deprem bölgelerine yaptığımız ziyaretin 4’üncü günündeyiz. Maalesef vicdanlarımız sızlıyor, yüreklerimiz yaralı. Bir kez daha gördük ki bütün bölgede ne yazık ki 7 aydır hiçbir şey yapılmamış gibi. Bazı yerler ise çok daha mağdur. Adıyaman’dan başladık, Malatya ve Maraş’ın ardından bugün de Hatay’dayız. Hatay’ın kendine özgü sorunları var. Ama buradan seslenmek istiyoruz; biz bu normalleştirmeyi kabul etmeyeceğiz. Deprem sonrasında çıkan bütün kaynakların, bütün vergilerin nereye gittiğini soracağız, bunun takipçisi olacağız. Bu ülke buna sessiz kalamaz. Bir tarafta zevk ve sefasını sürdürenler, öbür tarafta açlık ve yoksulluk içinde olan insanlar var. Bu kadar derin uçurumun ve ayrımın olduğu bir yerde birlikte yaşam sürdürülemez, ortak vatanda barış içinde yaşanamaz diye isyan ediyor ve bunu yüksek sesle ifade ediyoruz.
Herkesin eşit yurttaş olarak faydalanması gereken haklardan Hatay faydalanamıyor
Bu kaynakların nereye gittiğini soruyoruz. Antep’e konut yapılırken Hatay’a neden yapılmadı? Herkesin eşit yurttaş olarak faydalanması gereken haklardan -sağlıktan, eğitimden- Hatay neden yararlanamıyor? Biraz önce yurttaşımız kendi okulu yıkıldığı için çocuğunu başka bir okula götürmek zorunda kaldığını ama buna gücünün yetmediğini söyledi. Bu çocukları okulsuz, evsiz bırakamazsınız. İnsanlarımızın verdiği destekleri ve bağışları nereye gönderdiniz?
Halkı yalnız bırakmayacağız
Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdık. MHP-AKP zihniyetini biliyoruz zaten; ülkenin yarısını yok sayıyorlar, yurttaş olarak kabul etmiyorlar. Ama biz muhalefete sesleniyoruz; burada öyle gelip laf edip gitmekle olmuyor. Burada insanlar acı çekiyor, çaresiz durumda. Biz insanlarımızı yalnız bırakmayacağız. Birlikte olmaya, dayanışma içinde olmaya, sözlerini her yerde dile getirmeye devam edeceğiz. Yurttaş hakkını istiyor, eğitim ve sağlık hakkını istiyor. Taşıma ve konut ücretleri yükselmiş, kiralar yükselmiş ve insanlar konteyner bulamıyor. Konteyner vereceğiz dedikleri yerler kentin dışı, insanları kent dışına çıkarmak istiyorlar. Ama insanlar sosyal hayatlarını, eşini dostunu, akrabasını bırakmak istemiyor. Konteynerlerin evlerinin bahçesine konulmasını istiyorlar. Okullarının açılmasını istiyorlar.
Sesimizi yüksek çıkarmaya varız
Barosundan tabip odalarına, Eğitim- Sen’e, bilim insanlarına, bütün yurttaşlara kadar Hatay’da yaşayan herkesin çözüm için bir araya geldiği bir çaba olmalı. Kimsenin ne yaptığı bilinmiyor, herkes birbirine havale ediyor. Vatandaş kaymakama gittiğinde “AFAD’a git”, AFAD’a gittiğinde “kaymakama git” deniliyor. İnsanlar burada muhatap bulamıyor. İlkel koşullarda yaşayan bir ülke bile bu kadar vicdansız olmaz. Yurttaşlarımızın bu halde olmasına tahammülümüz yok. Buna ortak olmak istemiyoruz, sesimizi yüksek çıkarmaya varız.
Bütün yurttaşları daha güçlü bir şekilde mücadele etmeye çağırıyoruz
1 Ekim’de toplanacak Meclis’te bu ülkenin en temel sorununun deprem olduğunu ısrarla söylemeye, halkımızla dayanışmaya sonuna kadar varız. Yurttaşlarımızdan da bir şey istiyoruz. Devletten bir şey beklemeden bir araya gelip sesimizi daha çok çıkarmaya, hakkımızı aramaya, çözüm üretmeye ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Adıyaman’da bunu gördük. İstersek başaracağımızı da gördük. Yaşadığımız sürece umudun ve direncin devam etmesi gerekiyor. Aksi halde yaşarken ölmüş olacağız. Bunu kabul etmeyelim, yaşayan ölüler haline gelmeyi kabul etmeyelim. İsyanımızı, mücadelemizi devam ettirelim. Bütün yurttaşları daha güçlü bir şekilde yan yana gelmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu mücadelenin parçası olmaya ve sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Yeşil Sol Parti elinden geleni yapmaya ısrarla ve inatla yapmaya devam edecek.
21 Eylül 2023
