IPCC Raporu – Dünya artık fosili taşıyamıyor

(Yeşil Sol Bülten 2. Sayısı)


Ağustos başında yayımlanan son IPCC (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) raporu, küresel iklim değişikliğinin geldiği son duruma ve olası senaryolara dair verileri içeriyor. Rapor artık iklim değişikliğinin insan faaliyetleri kaynaklı olduğu (biz bunu fosil yakıta dayalı kapitalist sistem olarak okuyabiliriz) konusunda net bir dile sahip.
Rapora göre 2011 yılından bu yana sera gazı emisyonları artmaya devam ediyor. 2019’da atmosferdeki karbondioksit miktarı son 2 milyon yılın herhangi bir zamanından daha yüksek. Dünya 1850-1900 arası döneme göre 1oC ısınmış durumda. Bunun sonucu “aşırı” hava olaylarının sıklığı ve şiddetinde artış gözlemleniyor. 10 yıllık periyotta görülen aşırı sıcaklık olaylarının 1850-1900 arası dönemle karşılaştırıldığında 2,8 kat (1,5, 2 ve 4oC için sırasıyla öngörülen: 4,1, 5,6 ve 9,4 kat), 50 yıllık periyotta görülenlerin ise 4,8 kat (1,5, 2 ve 4oC için sırasıyla öngörülen: 8,6, 13,9 ve 39,2 kat) arttığı tahmin ediliyor. 10 yıllık periyotta aşırı yağış olaylarının görülmesindeki artış 1,3 (1,5, 2 ve 4oC için sırasıyla öngörülen: 1,5, 1,7 ve 2,7 kat), tarımsal ve ekolojik kuraklık olaylarınınki ise 1,7 kat (1,5, 2 ve 4oC için sırasıyla öngörülen: 2, 2,4 ve 4,1 kat). Bununla birlikte aşırı soğuk hava olaylarında düşüş görülüyor.
Rapora göre küresel ortalama deniz seviyesi 1901 ve 2018 arasında yaklaşık 0,2 metre yükseldi. Deniz seviyesinin ortalama yükseliş oranı da artıyor: 1901- 1971 arasında yılda 1,3 mm iken, 2006-2018 arasında yılda 3,7 mm’ye çıkmış durumda. 2011-2020 arasında yıllık ortalama Arktik deniz buzu alanı ise en azından 1850’den bu yana en düşük seviyesine ulaştı.
Raporda Türkiye’nin de yer aldığı bölgede hidrolojik, tarımsal ve ekolojik kuraklığın gözlemlendiği belirtilirken, 2oC ve üzerinde ısınmada hava kuruluğu ve “yangın iklimi” koşullarının artacağı öngörülüyor. 2050’ye kadar 2oC ve üzeri ısınmada yine bu bölge için yağışlarda ve kar kaplı alanlarda düşüş, deniz seviyesinde ise yükseliş bekleniyor.
Küresel iklim değişikliğini artık yaşıyoruz. Bu değişikliklerin bir kısmının geri döndürülmesinin yüz yıllar alacağı öngörülüyor. En iyi senaryoda bile denizler ısınmaya, dağ ve kutup buzulları erimeye, deniz seviyesi yükselmeye devam edecek. Ancak küresel ısınmadaki her artışla aşırılıklardaki değişiklikler daha da büyüyor. Dolayısıyla ısınmayı kaç derecelik artışta tutacağımız, dünyanın ne kadar yaşanabilir olacağını belirleyecek.
IPCC raporları hazırlanırken çalışmaya katılan bilim insanları arasında uzlaşma aranıyor ve hükümetlerin imzasına sunuluyor. Dolayısıyla durum bundan daha vahim olabilir, ama daha iyi olmadığına emin olabiliriz. Alışık olduğumuz ve bildiğimiz dünya giderek daha ön görülemez ve yabancı hale geliyor. Dünya fosil yakıta dayalı bu sistemi daha fazla taşıyamıyor.

PAYLAŞ