Naci Sönmez: Kartal Mitinginin Düşündürdükleri

13076842_10207281681377842_2313824970716655743_n20 Kasım Pazar günü, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri olarak, bir arada olmak, birlikte mücadele etmek adına ve bugünkü belirsiz gidişata karşı ortak tutum almak için Kartal’da düzenlenen “teslim olmayacağız” mitingine gittik.

Bir süredir AKP iktidarının bütün muhalif kesimlere karşı yürüttüğü kuralsız ve hukuksuz saldırılar karşısında, muhalif kesimler içerisinde daha fazla gündeme gelen birlikte olmak fikrine su taşımak, bu fikrin pratik faaliyetlere de dönüşmesi için çaba göstermek gerektiğine inanıyoruz.

Son 10 yıl içerisinde sol içinde, demokratik muhalefet zemininde çeşitli kritik eşiklerde açığa çıkmış olan gerilimlerin yerini bu yeni dönemde başka gerilimlerin almış olduğunu görmemiz gereken bir eşikteyiz. Aslında taşlar yeniden yerinden oynamakta, herkesin politik pozisyonunu yeniden gözden geçirmek durumunda kaldığı bir döneme girilmiş durumdadır.

Bir zamanlar, Türkiye’nin demokratikleştirilmesi açısından ve rejimin asker, sivil kanadı arasındaki vesayet savaşından kaynaklı meseleler etrafında yaşanan tartışmaların yerini, AKP ve yeni iktidar bloğunun yeni rejim inşa etme girişimi karşısında ki tartışmalar almıştır.

Özellikle 15 Temmuz sonrası Türkiye’nin içine girmiş olduğu, ulusal ve uluslararası yeni politikalar ve bu politikalar karşısında ki siyasal duruşlar yeni dönemin yeni gerilimlerini oluşturmaktadır. İktidarın Kürt politikasında yeniden tekçi, milliyetçi bir konsepte dönmesinin hem iç siyasetimizde hem dış siyasetimizde yarattığı yeni gerilimlerde bugün ki politik saflaşmaların belirleyenlerinin başında gelmektedir.

İktidarın sadece Kürtlere yönelik olmayan politik saldırıları, muhalif kesimleri bir bütün olarak hedef alması, sadece Özgür Gündem gazetesi ve yazarlarına yönelik olmayan aynı zamanda Cumhuriyet gibi bir gazeteye de operasyon yapması, muhalefet zemininde yeni bir anlayışın ve stratejinin tartışılmasına vesile olmuştur.

Bir süredir kimi sol çevrelerin, artık İktidarla HDP arasında yaşanmakta olan siyasal gerilim ve çatışma karşısında, ikircikli bir tutum içinde olarak, arada bir yerde durmalarının bugün ki şartlar içerisinde hiçbir gerekçesinin olmadığı bir döneme girilmiştir.

Bunun işareti olan bazı gelişmelerde bu süreçte yaşandı. Özellikle, HDP’nin olduğu yerde fotoğraf vermek istemeyen ya da mesafe koyan kesimlerin son zamanlarda, iktidarın uygulamaları karşısında ortak metinlere imza atmalarını, hatta ortak zeminlerde eylemler içerisine girmelerini böyle okumak ve olumlamak gerekmektedir.

Burada en kritik mesele, milyonlarca seçmeni, laiklik, Cumhuriyet gibi öncelikleri olan yurttaşları bloke eden CHP’nin bu süreçte politik olarak pozisyonunu netleştirmesidir. Gerek HDP’nin bu konuda özverili politik çabası gerekse Haziran gibi platformların bu konudaki özel öncelikleri, bu bir arada politik tutum alınmaya başlanmasında belirleyici olmuş ve herkes için umut olarak algılanmıştır.

kartal-mitingi

20 Kasım miting çağrısı Haziran’dan gelmesine rağmen, başta HDP olmak üzere, Emek ve Demokrasi koordinasyonu bileşeni siyasal yapıların mitinge birlikte sahip çıkmaya çalışmaları da bu sürecin önceliklerinin aklını göstermiştir. Mitinge herkes bu duygu ve dayanışma ruhuyla dahil olmaya çalışarak, ısrarlı çağrılar yapmışlardır.

Miting aslında HDP etrafındaki siyasal güçle CHP kitlesinin bir arada durmasını, bu bir arada duruşun AKP karşısında güçlü bir demokratik seçenek yaratmasını amaçlamaktaydı. Bunun için birçok tedbir alınmış, siyasal katılımcılar bugüne kadar hiç olmadığı kadar pozisyonlarını geri çekmişlerdir.

Ancak tüm bunlara rağmen CHP’nin kurumsal katılımı başarılamamış, bu konuda istenen politik kıvam yakalanamamıştır. Bugün Kürtlerin karşı karşıya olduğu saldırılara kayıtsız kalarak, Türkiye’nin bu karanlıktan çıkamayacağı fikri bir başka zamana ertelenmiş durumdadır.

Miting boyunca bu beklentinin karşılanamamasının gerginliği hissedildi. Tüm bunlara rağmen bir arada olmaya çalışmak ve bu karanlığa karşı birlikte mücadele etmeye çalışmanın kendisi bile başlı başına çok kıymetlidir. Solun iç gerilimlerinin değil, karşı karşıya kaldığımız yeni ve diktatörlük isteğine bağlı rejim inşası karşısında birlikte mücadele etmenin önemine yoğunlaşmak anlamlıdır.

Şimdi şapkayı herkesin önüne koyarak, mitingin katılımını, gergin politik atmosferini ve heyecanı düşük yanlarını birlikte değerlendirerek, bundan sonrası için ne yapmalı sorusuna birlikte yanıt araması ve çözüm üretmesi doğru olanıdır.

PAYLAŞ