Nükleere İnat, Yaşasın Hayat!


Yer: Çernobil Tarih: 26 Nisan 1986 Saat: 01.23…
25 Nisan’ı 26 Nisan’a bağlayan gece yarısından sonra mühendislerin olası bir güç kesintisine karşı yapmayı planladıkları deney için şartların oluştuğuna karar verildi. Santralde herkes son derece deneyimli ve görevlerini iyi yapıyorlardı; her şey kontrol altındaydı ve sabaha karşı 1.23’de deney için düğmeye basıldı. Bir dakika sonra saat 01:24’te ise, ters giden bir şeyler fark ettiler. Deney için devre dışı bırakılmış güvenlik sisteminden ötürü reaktörde önlenemeyen çekirdek tepkimeleri gerçekleşti. O an itibarıyla kontrolden çıkan şey binlerce yıl boyunca kontrol altına alınamayacaktı. Reaktörün tonlarca ağırlıktaki beton çatısı havaya uçtu. Sabah olduğunda insanlık tarihinin gördüğü en büyük nükleer kazalardan birisi olmuştu. Her yere radyoaktif radyasyon yağıyordu.
Bu felaketin mimarı olan Rus Rosatom Şirketi, iktidarla yaptığı anlaşma gereği, ülkemizde Mersin Akkuyu’da da nükleer santral kuruyor. Sicili bu denli bozuk şirket, felaketten önce, Çernobil’in en ileri teknolojiye sahip olduğunu iddia ediyordu. Akkuyu’da bu firmayla, bu işletme yöntemiyle ve bu teknolojiyle, bu zihniyetle kaza olmama ihtimali yoktur.
Hükümetler yaşam için geri dönüşü olmayan tehlikelerle dolu nükleer santraller kurmak yerine, enerji ihtiyacımızı düşürmek için çalışmalı, yerelin ihtiyaçlarını dikkate alarak ekosistemle uyumlu ve yenilenebilir enerjilere yönelmelidirler.
Nükleer santral projeleri sadece bizim çocuklarımızın ve gelecek nesillerimizin değil gezegendeki tüm yaşamın felaketi anlamına gelmektedir.
Hiçbir yerde yeni nükleer felaketler istemiyoruz. Yaşamın koşulsuz şartsız dünyanın her noktasında daim olabilmesinden yanayız. Nükleer santrallere karşı yaşamı savunmaya devam ediyoruz.
Eylem Tuncaelli – Sinan Tutal
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri
26 Nisan 2021

PAYLAŞ