Bu gün, Dersim’in ve Dersim’lilerin hafızasında acısı hiç dinmeyen bir yaranın tarihsel yıl dönümüdür. 4 Mayıs 1937 tarihi, dönemin hükümetinin Dersim hakkında aldığı ‘tedip’ (uslandırma, yola getirme) ve ‘tenkil’ (topluca yok etme, ortadan kaldırma) kararının resmi olarak onaylandığı tarihtir. Dersim hakkında ‘tedip’ ve ‘tenkil’ emrinin verilmesinin ardından Cumhuriyet döneminin en kanlı harekâtlarından biri Dersim coğrafyasında devlet eliyle yürütüldü ve yıllar öncesinden “bir çıbanbaşı” olarak adlandırılan bölgenin yoksul Alevi ve Zaza halkı vahşi bir kırıma tabi tutuldu.
Daha önce hakkında düzenlenen çeşitli raporlarda “Dersim, Cumhuriyet hükümeti için bir çıbandır” denildi ve Dersim için kırım emri 4 Mayıs 1937 günü dönemin hükümetince alınan kararla yürürlüğe konuldu.
Alınan karar hızla uygulamaya konuldu. Katliamın durdurulacağı ümidiyle 1937 sonunda teslim olan Seyit Rıza, oğlu ve arkadaşları Elazığ’da idam edildi. Fakat katliam buna karşın hız kesmedi. 1938 yılında Dersim coğrafyası kana boyandı ve katliam harekâtı 1939 yılına kadar devam etti.
Dersim, Kürt ve Alevi olduğu için yok edilmek istenmişti. Çünkü “çağdaşlaştırma” adı verilen Türkiye’nin tek tipleştirilmesi projesinde Dersim’in etnik ve inançsal kimliğinin yeri yoktu.
Aradan onlarca yıl geçtikten sonra dönemsel sığ bazı siyasi polemiklere malzeme edecek şekilde dönemin Başbakanının Dersim katliamıyla ilgili 2011 yılında dilediği özrün gereği ise bugüne kadar hiçbir şekilde yerine getirilmedi. Çünkü devlet ne bu katliamla yüzleşti ne de tertelenin sonucunda yaşanan acılarla ilgili bir adım atıldı
Aradan bu kadar zaman geçmiş olmasına karşın aynı coğrafya bugün de 80 yıl önceki gibi yine zulümlere ve baskılara sahne olmaktadır. Bunca yıldır acısı dinmeyen Dersim Tertelesinin yarası bugün de hala kanamaya devam etmektedir.
Dersim Tertelesiyle yüzleşmenin bir gereği olarak Dersim’lilerin taleplerine kulak verilmeli ve;
1. Katliam ile özdeşleşmiş olan Tunceli adı değiştirilerek Dersim adı bölge halkına iade edilmelidir!
2. Bölge halkının isteği dışında Türkçeleştirilmiş olan bütün köy adları değiştirilerek ve eski adları iade edilmelidir!
3. Katledilen Seyit Rıza’nın ve Dersim katliamı sonucunda idam edilen diğer Dersim’lilerin mezarlarının yeri devlet tarafından açıklanmalıdır!
4. Bakanlar Kurulu kararı ile Dersim halkından resmi olarak özür dilenmeli ve Dersim katliamı sırasında ve sonrasında alınan bütün kararlar geri alınmalı, başta Seyit Rıza olmak üzere, katliamda hayatını kaybeden bütün Dersim’lilerin itibarı iade edilmelidir!
Yeşil Sol Parti olarak tarihteki acılarla yüzleşilmedikçe güvenli ve barış içinde bir geleceğin inşa edilemeyeceğini bir kez daha hatırlatıyor, devleti, bu topraklarda yaşayan herkesi bütün tarihsel acılarla yüzleşmeye davet ediyoruz.
Eylem Tuncaelli – Naci Sönmez
Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri