
Dünyanın sayılı üniversiteleri arasında yer alan MIT tarafından yapılan ve 76 ülkeyi değerlendiren çalışmada Türkiye 68. sırada yer aldı. Araştırma beş parametreyi esas alarak yapıldı.
Araştırmada kullanılan parametreler şunlar:
• Karbon Emisyonu: Ulaştırma ve tarım sektörlerindeki değişimler de dahil olmak üzere toplam emisyon
• Enerji Dönüşümü: Yenilenebilir enerji kaynaklarının katkısı ve büyüme oranı
• Yeşil Toplum: Toplam orman alanı, yeşil binalar, geri dönüşüm ve hayvani gıdaların tüketimi gibi göstergeler
• Temiz İnovasyon: Yeşil patent sayısı, sınır ötesi temiz enerji yatırımları, gıda teknolojisi yatırımlarının mukayeseli sayıları
• İklim Politikaları: İklim hedeflerine ulaşmak için politik taahhüt, karbon finansmanı politikaları, sürdürülebilir tarım ve covid sorununu yeşil bir iyileşme dönemi için kullanma
Bu parametreler iki ana grup altında toplanıyor. Birinci grup ilk dörtten oluşuyor ve ülkelerin karbon ayak izlerini azaltma ve sanayi ve toplumsal yaşamda daha temiz bir gelecek için kurumsallaşmalarını ölçmeyi hedefliyor. Bu “gelişme parametreleri” endekste %60 ağırlığa sahipler.
Son parametre olan İklim Politikaları ise enerji, tarım, finans alanlarındaki politik kararlılık ve Covid-19 dan kurtulma sürecinde yeşil politikalara öncelik vererek temiz bir sanayi için adım atma durumunu ölçüyor. Bunun endeks ağırlığı ise %40.
Endekste yer alan ülkeler puanlarına göre dört ana kümeye ayrılıyorlar. Bunlardan birincisi Yeşil Liderler. Bu grupta en iyi performans gösteren 20 ülke bulunuyor ve bunların on beşi Avrupa’da. İzlanda, Danimarka ve Norveç endekste ilk üç sırayı paylaşıyorlar. Avrupa ülkeleri dışında yer alanlar ise Kosta Rika, Yeni Zelenda, kanada, Singapur ve Uruguay.
İkinci küme Yeşilleşen Orta Grup olarak adlandırılıyor. Bu grup da 20 ülkeden oluşuyor. Aralarında 21. Sıradaki Hindistan ve 40. Sıradaki ABD, Avusturalya(35), Brezilya(32) ve Güney Kore(31) gibi büyük ekonomiler de bulunuyor. Bu grup fosil yakıtlara bağımlı olmaya devam eden ancak bazı ileri adımlar atan ülkelerden oluşuyor. Emisyon düzeyi çok yüksek olan Hindistan gibi bir ülkenin bu grupta bulunma nedeni yenilenebilir enerji kaynaklarına hızla yatırım yapmasının yanı sıra dünyanın en kalabalık vejetaryen nüfusuna sahip olması.
Üçüncü grup İklim Tembelleri olarak tanımlanıyor ve 41 ile 60 arasında yer alan ülkeler bulunuyor. Nijerya, Zambiya, Birleşik Arap Emirlikleri, Malezya, Taiwan ve Çin en göze çarpanları. Bu ülkelerin önemli bir kısmı kömür ve petrol gibi fosil yakıtların ihracatçısı.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu dördüncü grubun adı ise İklim Çekimserleri. Bilerek konudan uzak duruşu tanımlayan “”abstainer” kavramı aslında çekimserlikten biraz daha ağır bir ifade. Suudi Arabistan, Katar ve İran gibi ülkelerin yanı sıra Rusya ve Hong Kong da bu grupta bizimle beraber. Dikkati çeken ilk nokta petrol ihracatçısı ülkelerin çokluğu. Türkiye bunlardan birisi değil ama yine de bu grupta. Üstelik karbon emisyonları bakımından sırası ortalamasının da altında; 76 ülke arasında 74. sırada yer alıyor. Rapor özetlerinde Türkiye için kurulan en olumlu cümle ise yenilenebilir enerji yatırımlarının artmış olması ki biz bunun ormanlar ve akarsular pahasına yapıldığını biliyoruz. Yani gerçek durum çok daha kötü.