Yeşil Sol Parti Bursa: Bursa her geçen gün yaşanılır bir kent olmaktan çıkıyor

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Bursa İl Örgütü, Bursa Büyükşehir Belediyesinin icraatlarını eleştiren bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada kent peyzajında plastik kullanımı, metro fiyatlarının yüksekliği ve arızalar, terminal hattında yapılan hatalar gündeme getirildi.

Basın Açıklaması şöyle:

YEŞİL BURSA’DAN NAYLON BURSA’YA!

Bursa her geçen gün yaşanılır bir kent olmaktan çıkıyor. Bir zamanların “Yeşil Bursa” sı bir yandan beton yığınına dönerken, öte yandan yok edilen yeşilin eksikliği,  plastik çimler ve çiçeklerle giderilmeye çalışılıyor. Peyzaj Mimarları Odası’da geçtiğimiz günlerde bu konuya değinmiş, peyzaj uygulamalarında naylon kullanımını eleştirmişti.

Su şehri Bursa’da Uludağ’ın sularının ticarileştirilmesi, şişelenerek satılması bir süredir su kaynaklarımızı sorgulanır hale getirdi. Bursa Büyükşehir Belediyesi de  Kestel’de şişeleme tesisi kurduğunu açıkladı. “Bursa’da su çeşmeden içilir” diyen belediye, şimdi o suyu şişeleyerek satma derdinde! Halkı çeşmeden su içmeye teşvik ederken, belediyenin kendi binasına arıtma tesisi kurduğu da ortaya çıktı!

Bursa’nın en temel sorunlarından biri ise kuşkusuz ki ulaşım! Plansız kentleşme ve kent yöneticilerinin yanlış tercihleri sonucu konu çözümsüzlüğe doğru gidiyor. Bat-çık yaparak sorunu çözmeye çalışmak, paraların israfına ve çözümsüzlüğün daha da pekişmesine neden olmakta. Bugün ana arterlerde yaşanan trafik sıkışıklığı bir sorun değil, ulaşım sistemindeki hataların bir sonucudur. Çözümü ise yolları genişletmek veya yeni yollar açmak yerine, kullanıcıların ulaşım tercihlerini değiştirmektir.

Ne yazık ki pek çok kişi ulaşım denildiğinde araçların bir yerden bir başka yere ulaşmasını anlıyor. Yaya, bisiklet ve engelli ulaşımının da en az araç ulaşımı kadar önemli ve eşdeğer bir hak olduğu gözden kaçıyor. Ulaşım sorunu çözülmek isteniyorsa hem toplu ulaşım teşvik edilmeli, hem de yaya, bisiklet ve engelli yollarına önem verilerek kullanımı yaygınlaştırılmalıdır. Bursa’da da yatırımlar çoğunlukla otomobil ile ulaşım tercihine dönük olup, toplu ulaşım, yaya, bisiklet ve engelli ulaşımına ayrılan alanlar yetersizdir ve demokratik ulaşım hakkından söz edilemez.

Kullanıcıları otomobil yerine toplu taşıma tercihine yöneltebilmek için, toplu taşımanın daha verimli, daha ucuz ve daha konforlu olması gerekir.  Halbuki Bursa’da toplu taşıma hem pahalı, hem konforsuz hem de risklidir. 2011 yılında 1,25 TL olan metro ücreti, 2016 sonu itibarı ile 2,60 TL’dir. Yani, beş yılda %100’den fazla artmıştır. Aynı dönemde enflasyon artışı %50’nin altındadır. İstanbul’da bugün metro ücreti 2,30 TL ve Ankara’da ise 2,35 TL’dir.  Bursa’da 1,75 TL  olan öğrenci bileti İstanbul’da sadece 1,15 TL’dir. Metroların hemen her saatte tıklım tıklım dolu oluşu, bazı saatlerde binmenin bile imkansızlığı, çok sık yaşanan arızalarla meydana gelen gecikmeler de dikkate alındığında kullanıcıları toplu ulaşıma yönlendirmek çok zordur.

Terminal bölgesine yönelik ulaşım sorununu yer altı metrosu yerine,  daha ucuza mal olacağı için karayolunun ortasına yapılacak tramvay  hattı ile çözmeyi tercih eden Büyükşehir Belediyesi hatalar zincirine devam ediyor. Tramvay yolu için önce ağaçlar kesildi, şimdi de yolun ortasına dikilen 3 mt’lik perde betonlar karayolları yönetmeliğine uymadığı için kesilerek 75 cm’e indiriliyor. Kilometrelerce yola yapılan hatalı imalat yine halkın cebinden çıkacak.

Geçtiğimiz günlerde, Büyükşehir Belediyesinin 2017 bütçesine web sitesi için ayrılan 3,5 milyon TL gündeme gelmiş, Belediye Başkanı Recep Altepe ise “bunlar tahmini rakamlar, harcanması gerekmiyor. Harcaması fazla olan kalemlere de kaydırılabilir” demişti. Yapılan hataların nasıl telafi edildiği şimdi daha iyi anlaşılıyor!

Bursa bir “Büyükşehir” ama ne yazık ki öyle yönetilmiyor. Cadde peyzajlarında naylon kullanımı gibi, kentin sorunlarına da “naylon çözüm”ler getiriliyor. Halkın görüşü alınmadan, akıl ve bilimden uzak, “ben yaptım oldu” anlayışı ile ancak bu kadar oluyor!”

PAYLAŞ