21.11.2021 Tarihinde Ankara’da 5. Dönem 3. Olağan toplantısını yapan Yeşiller ve Sol Gelecek Parti Meclisi, ülkede ağırlaşarak devam eden ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirmiş, özel olarak Yeşil Sol Partinin ve genel olarak da demokratik toplumsal muhalefetin öncelikleri açısından önemli başlıklar üzerinde ortaklaşmıştır.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü olan 25 Kasım öncesinde toplanan parti meclisimiz, kadınlara yönelik her türden erkek/ devlet şiddetine karşı yükselen kadın mücadelesini selamlayarak, şiddetin önlenmesinde en önemli uluslararası dayanak olan ve tek-adam rejiminin hukuksuzluğuyla çıkılan İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğimizin altı bir kez daha çizildi.
Geçtiğimiz günlerde İskoçya’nın Glasgow kentinde toplanan COP26 İklim Konferansı’nı değerlendirerek, iklim adaletinin devletlerin zirveleriyle değil ancak halkların mücadelesiyle sağlanacağının bir kez daha ortaya çıktığının altını çizer. Parti meclisimiz iklim krizi karşısında tutum alan ve iklim adaleti için harekete geçen bütün mücadele örgütlerini, küresel dayanışmayı selamlayarak, ülkemizde de iklim krizi karşısında ekolojik mücadeleyi toplumsallaştırma görevinin taşıyıcı öznesi olma ve uluslar arası iklim adaleti hareketiyle dayanışmayı ve ortak mücadeleyi büyütme kararlılığı bir kez daha ifade edildi.
Güçlü bir demokrasi için üçüncü bir seçenek …
Dünyada pandemi süreciyle daha da görünür hale gelen çoklu kriz her geçen gün derinleşirken, Türkiye’de her alanda yaşanan kriz hali, iktidar bloğu eliyle hızlı bir çöküşe doğru sürükleniyor.
Siyasal olarak meşruiyet sorunu yaşayan iktidar bloğu geniş toplumsal kesimlerin beklentilerine yanıt üretmek bir yana, her geçen gün derinleşen ekonomik kriz iktidarın savaş politikaları, şovenizm ve kutuplaştırma siyasetiyle konsolide etmeye çalıştığı siyasi gücü de hızla eritiyor. Özellikle son günlerde para politikalarında yaşanan dalgalanmalar çok küçük bir azınlığın zenginleşmesine neden olurken geniş yoksul kesimler daha da yoksullaşıyor. Toplumsal tepkilerin hissedilir ölçüde açığa çıkmaya başladığı bu süreçte erken seçim talebi de daha geniş kesimler tarafından dillendiriliyor.
Yeşil Sol Parti Meclisi; artık Türkiye’nin bir erken seçim sürecine girmiş olduğunu tespit ederek, 27 Eylül 2021 tarihinde bileşeni olduğumuz Halkların Demokratik Partisi tarafından kamuoyuna açıklanan “Demokrasiye Çağrı” başlıklı tutum belgesinde ifadesini bulan “Demokrasi İttifakı’nın inşası için sorumluluk almakta kararlıdır.
Bir süredir “Cumhur ve Millet İttifakı” arasında sıkıştırılmış olan genel muhalefet için üçüncü bir yol açmak, ezilenlerin, derin yoksulluk ve yoksunluğa mahkum edilen emekçilerin, Kürt sorunu başta olmak üzere kimliğinden, inancından dolayı dışlanmaya ötekileştirilmeye devem edilen kesimlerin seçeneğini yaratmak ve demokrasinin kazanılması için yol açmak bugün için temel görevimizdir.
Bir süredir, mevcut rejim karşısında “güçlendirilmiş parlamenter sistem” söylemi etrafında bir arada duran ve farklı ideolojik politik önceliklere sahip olan “Millet İttifakı” bileşenlerinin nasıl bir sistem kuracakları ve temel sorunların çözümünde nasıl bir yol izleyeceklerinin belirsizliği farklı arayışları ve üçüncü bir ittifak tartışmalarını gündem yapmıştır. Ayrıca muhalefet alanında bir arada duran sistem içi siyasi öznelerin mevcut rejimi geriletmenin dışında düzen değişikliği açısından bir arayışı mevcut değildir. Bugün sadece rejim değişikliğine sıkışmayan düzen değişikliğini de gündemleştiren bir seçeneğe yakıcı bir şekilde ihtiyaç vardır.
Yeşil Sol Parti Meclisi bu konudaki çeşitli arayışları toplumsal beklentilerden uzak ve toplumsal meşruiyetten yoksun arayışlar olarak görmektedir. Bugün mevcut neoliberal ekonomik politikalardan zarar gören yoksulların, emekçilerin, kimliğinden inancından dolayı ötekileştirilen kesimlerin taleplerini kucaklayacak güçlü bir demokrasinin inşası etrafında bir üçüncü yolun açılması mümkündür.
Milas Akbelen’de tarım alanlarını hedef alan, yaşam alanlarına saldıran anlayışla Kürtlere yönelik ayrımcı ve tekçi politikaları sürdüren anlayış aynı ideolojik bakışın ürünüdür. Karadeniz’in derelerini hedef alan zihniyetle Alevilere ayrımcılık uygulayan zihniyetin refarans kaynağı aynıdır. Sömürüyü derinleştirerek emekçilere kölece yaşam dayatanlarla, kadınlara dönük ayrımcı ve cinsiyetçi politikalarda ısrar edenler aynı aklın yansımasıdır. Bütün bu nedenlerle bugün yakıcı bir ihtiyaç olan demokratik, sol bir ittifak ancak bütün bu ayrımcılıkları karşısına alan geniş bir demokrasi ittifakı ile mümkün olabilir.
Kürt sorununda barış içinde bir arada yaşam ve eşit yurttaşlık inşa etmek, tekçi, gerici ve otoriter rejim inşası karşısında özgürlükçü ve çoğulcu laik bir seçenek oluşturmak, klasik parlamenter sisteme sıkışmayan, bugünkü kayyum rejimi ile tamamen merkezileşen yönetim anlayışına alternatif, yereli güçlendiren ve halkın karar süreçlerine katılım kanallarını çoğaltan büyük bir demokrasi ittifakı mümkündür.
Yeşil Sol Parti Meclisi; Bu değerlendirmeler ışığında içinden geçilmekte olan bu süreçte bir yandan kendi örgütsel gücünü büyütürken diğer yandan bütün politik örgütsel olanaklarını “demokrasi ittifakının” inşası için seferber edecektir.
Mevcut rejimi tarihin çöp sepetine göndererek eşit, özgür, barış içinde yaşacağımız demokratik bir ülkeye kavuşmak sadece seçim dönemi ile sınırlı bir başarıya odaklanarak değil, çeşitli aşamaları ve kazanımları ardı ardına öngörerek ve gereğini yaparak mümkün olacaktır. İlk aşama hızla mevcut iktidar bloğunu demokratik olanaklar ve birleşik güçlü bir muhalefetle zamanında ya da olası bir erken seçimde sandıkta yenmektir. İktidar bloğunu sandıkta yenmek ise tek başına matematiksel ittifak hesaplarıyla değil, hayatın içinde sokakta muhalefeti yükseltmekten, ekmeği gittikçe küçülen yoksullarla, ağır bir sindirme ve yok edilme ile karşı karşıya kalan Kürtlerin, Alevilerin, inanç kesimlerinin, doğasına sahip çıkan ekolojistlerin, çiftçilerin mücadelesini birleştirmek ve ortaklaştırmakla mümkündür.
Seçimlerde elde edilecek başarı, sonrasını da öngörme ve hazırlıklı olma görevini önümüze koymaktadır. Gidecek olanın yerine neyin geleceğinin belirsiz olduğu bu koşullarda sonrasını da öngörmek ve geçiş sürecinin üçüncü ittifak olarak hazırlığını yapmak ve yol haritasını oluşturmak görevi önümüzde durmaktadır. Kadınların, gençlerin, doğası yaşam alanları ağır saldırı altında olanların, sınıf olarak gittikçe yoksullaşan, ekmeği küçülen geniş emekçi kesimlerin, Kürtlerin, Alevilerin, cinsel yönelimleri dolayısıyla ayrımcılığa uğrayanların hikayesini birlikte yazacak ve geleceğini birlikte inşa edeceksek, bunun yolu sokakta da mecliste de bu kesimleri en güçlü temsil edecek birlikteliği yaratma görevi önümüzde durmaktadır.
Yeşil Sol Parti Meclisi; bu tarihsel eşikte görev ve sorumluluklarının bilincinde olarak, ekolojik ve demokratik bir geleceğin inşası için harekete geçmeye, mücadeleyi büyütmeye ve bunu birleşik mücadelenin de büyütülmesine yoğunlaşarak sürdürmeye her zamankinden daha fazla kararlı olacaktır.
21 Kasım 2021